TEMEL BAŞKAN :Yolsuzluk ve israf kaldırılırsa milyarlarca liralık imkân olur

Sorunların çözümü için kaynağın nereden bulunacağını soran kişilere seslenen Karamollaoğlu, “Siz yolsuzluğu kaldırın, israfı kaldırın, yanlış yatırımları

kaldırın, emin olun yüzlerce milyar liralık imkân ortaya çıkar. Bizim paramızın, neredeyse yatırım dediklerinin yüzde doksanı boşa gidiyor” dedi.

“EN AZ 9 ŞEHİRDE TEKNOLOJİ MERKEZİ KURMAMIZ GEREK” Türkiye’yi kalkındırmak için yapacakları projelerden de bahseden Karamollaoğlu,

birçok proje ile istihdam sağlayacaklarını belirterek, “Biz bu memlekette eğer kalkınmak istiyorsak bu ülkede bu ülkeyi kalkındıracak yatırımlara

yer vermemiz gerek. Bütün tarım arazilerimizi, meralarımızı değerlendirmek mecburiyetindeyiz” dedi.

“İŞLEMEDİĞİMİZ MADEN KALMAYACAK”

Karamollaoğlu, “Madenlerimizin içinde ele almadığımız, işlemediğimiz maden kalmayacak. Bunlar üretime dönük yatırım demek. En az 9 şehirde

teknoloji merkezi kurmamız gerek. Devlet, üniversite ve iş alanları bir araya gelecek, o bölgede yapılacak yatırımları belirleyecekler. Yanlış yatırımları

durdurup verimli yatırımlara ağırlık verilirse ülkemizin problemleri kısa sürede çözülür. İşsizlik problemi kalkar. Bu ülke, zengin bir ülke haline gelir” diye konuştu.

Seçimlere sayılı günler kala seçim çalışmaları hız kazandı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Trabzon’da partisinin İl Başkanlığı tarafından

organize edilen “Trabzon Buluşması”nda partililer ile bir araya geldi. Karamollaoğlu, programda yaptığı konuşmada, seçime kısa bir süre kaldığını ifade ederek,

içinde bulunulan dönemin farklı bir dönem olduğunu belirtti.

“ DEPREM BÖLGESİNDE YAŞANAN GECİKME SİSTEM SEBEPLİ

” Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından iktidarın geç kaldığına dikkat çeken Karamollaoğlu, gecikmenin sistem sebebiyle yaşandığının altını çizerek,

“11 ilimiz ve onlara yakın bazı illerimiz ve ilçelerimizde bu depremde çok büyük hasar gördü. Bunu tamir etmek o kadar kolay değil. Çok üzülüyorum. Ama bu sistemin sebep olduğu bir gecikme sebebiyle de ölüm hadiselerinin tahminimizden fazla olacağı kanaatini taşıyorum. Çünkü ilk karar Sayın Cumhurbaşkanı’ndan çıkmamış. Bu nasıl bir mantık. Bir yerde trafik kazası oluyor. Doktor gelip

hastaya müdahale edecek Cumhurbaşkanı’mızın bir haberi var mı, bir haber verin bakayım, talimat veriyor mu benim bu hastaya müdahale etmeme

diye soru sorulacak. Bir yerde yangın olmuş da Sayın Cumhurbaşkanı’mız talimat verdiği için yangına müdahale edilmiş. Yani içinde bulunduğumuz şartları,

değişmesi icap eden şartları ne kadar önemsediğimizi anlayabilmek için ben bu misalleri verdim” dedi.

“BİZ BU SÜRECE ZORLANDIK” Millet İttifakı’nın

oluşumuna dikkat çeken Karamollaoğlu, uygulanan sistemin bu durumu tetiklediğini belirterek, “Biz durduk yere bir araya gelelim, birbirinden farklı partiler

olarak bir seçim sürecini yürütelim… Bu kendiliğinden oluşmadı ki. Biz adeta bu sürece zorlandık. Deprem bölgesindeki karşılaştığımız faciaya müdahale

ederken hiçbir zaman yanımızdakine sen kimsin, hangi partidensin, hangi zihniyeti taşıyorsun diye sormadık. Çünkü acımız bir. Sıkıntılı günlerde biz bir

araya gelmeyi geçmişte başardığımız gibi inşallah bu sefer de başardık. Netice alacağımızı da umut ediyorum” ifadelerini kullandı.

“GEÇMİŞTE DE İKTİDARDAN UZAKLAŞTIRMAK İÇİN HİLELER DEVREYE SOKULDU”

Geçmişte partilerin bir araya geldiği koalisyonların seçim sonrasında oluştuğunu hatırlatan Karamollaoğlu, Erbakan Hoca’nın geçmişte birçok kez koalisyonlar

ile başa geldiğine dikkat çekerek, “Bizim ilk koalisyonumuzu Ecevit ile Erbakan Hoca’mız birlikte 1974’te yaşattılar. Çok güzel adımlar atıldı, mesajlar verildi.

Ben Sayın Ecevit’in o zaman verdiği mesajı hiç unutmuyorum. ‘Biz tarihi bir yanılgı içerisindeymişiz. Bu arkadaşlar ile hiçbir zaman bir araya gelmez, birlikte

bir işi beceremeyiz zannederdik. Yanılmışız’ demişti. Türkiye’nin önü açıldı. Biz Kıbrıs zaferini o dönemde kazandık ama uzun sürmedi. O hükümet devam etmedi.

Arkasından hem rahmetli Demirel’le hem rahmetli Türkeş’le bir araya gelerek koalisyon kurduk. O dönemde Erbakan Hoca’mız 260’tan fazla fabrikanın temelini atmıştı.

Organize sanayi bölgelerinin temelini atmıştı. Muazzam bir kalkınma hamlesi ile karşı karşıya idik ama seçimler erkene alındı. Seçimlerde maalesef birtakım hilelerle

karşı karşıya kaldık. 3 milyon fazla oy kullanıldı. Seçmen kütüklerindeki seçmen sayısı ile 21 yaşın üzerindeki kişiler oy kullanabiliyordu. 21 yaşın üzerindeki seçmen

sayısı ile kütükler arasında 3 milyon fark vardı. Biz bir önceki seçimde aldığımız oyu almamıza rağmen kazandığımız milletvekili 49’dan 24’e düşmüştü. O dönemi

de yaşadık” diye konuştu.

“BİR MEMLEKETTE ADALET YOKSA DEVLET YOKTUR”

Millet İttifakı partilerinin Türkiye’nin sorunlarına çözüm bulabilmek için bir araya geldiğini vurgulayan Karamollaoğlu, Millet İttifakı tarafından ortaya konulan çözüm

önerilerinin sorunların çözmeye yeterli olduğuna inandığını belirterek, “Problemlerimiz nedir diye meselelere yaklaştığımızda birkaç noktada özetlemek mümkün.

Bir numaralı problem ekonomi. İnsanımız eğer ekonomik yönden hayatını sürdüremiyorsa insanımız hemen infial içine kapılabiliyor. Bana göre ise ülkemizin en

büyük probleminin adalette, ahlaki ve manevi değerlere sahip çıkarken gösterdiğimiz eksikliklerde görüyorum. Biz bunu kabul edemeyiz. Bir memlekette adalet

yoksa devlet yoktur. Adalet mülkün temelidir. Şu anda Türkiye’nin en büyük problemi adaletin noksanlığıdır. Onun hemen arkasından güven gelir, dürüstlük gelir,

ahlaki değerler gelir. Biz yemeyiz, yedirmeyiz de. Biz herkesin hakkını kendisine vermekte tereddüt göstermeyiz. Liyakatli insanı iş başına getirirseniz o iş

güzel yapılır. Aynı zamanda biz dürüstlüğe önem veririz. Bu yüzden yemeyiz ve yedirmeyiz dedik. Bir zaman kendi menfaatimizi düşünerek iş yapmayız” dedi.

“BİZİM İŞ YAPMA USULÜMÜZÜN BAŞINDA PLAN YAPMAK VAR”

Yapılacak çalışmalar ile ilgili kaynakların nasıl bulunacağına ilişkin soruları yanıtlayan Karamollaoğlu, israf ve yolsuzluklarla aktarılan paralara dikkat çekerek,

“Herkes kaynak arıyor, bizim arkadaşlarımız da arıyor, buna ihtiyaç da var. Özellikle döviz ile çözülmesi gereken problemlere birtakım dış kaynakları bularak çözüm

üretebiliriz. Ancak bizim çözüm bulmamız gereken sorunlara gelince kaynak elimizde tahmin ettiğimizden çok daha fazla. Siz yolsuzluğu kaldırın, israfı kaldırın,

yanlış yatırımları kaldırın, emin olun yüzlerce milyarlık imkân ortaya çıkar. Bizim paramızın neredeyse yatırım dedikleri yüzde doksanı boşa gidiyor. Bakın

Trabzon’a. Bir yolu yapamadılar. Köprüyü bile beceremediler. Tünel yapmaktan acizler. Trabzon’un bir imar planını yapmadan, düzenlemeden inşaatlara girdiler.

Siz kervanda başta kimin olacağını bilemezseniz kervanı düzenleyemezsiniz. Bizim iş yapma usulümüz önce bir plan yapmaktır. Çözmek istediğimiz hatayı ortaya

koymak, ardından onu nasıl çözeceğimizi belirlemek, arkasından plan yapmak. O plana göre kaynak arayıp bulmak. Onun ardından o işi yapacak işinin ehli insanları

işin başına koymaktır. Şu anda maalesef memleketimiz içinde bu konulara itibar edilmediği için bir kayma meydana geldi. Sayın Erdoğan, 21 yıl oldu.

Ben bir insanın bu kadar çelişkiye düşebileceğini tahmin edemezdim. 21 yıl önce söyledikleriyle bugün söyledikleri yan yana getirdiğiniz zaman insan hayretler içinde

kalıyor” ifadelerini kullandı. “BİR ÜLKEDE DÜRÜSTLÜK YOKSA O ÜLKEDE HUZUR OLMAZ” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte iki dönem söylemini

hatırlatan Karamollaoğlu, kendisinin bu kuralı çiğnemesini eleştirerek, “İki dönem diyordu. Bir kişi ancak iki dönem cumhurbaşkanlığı yapabilir diyordu. Hatta bir

partinin genel başkanı bile ancak 2 dönem süresiyle iş başına gelmelidir. Şimdi 5. döneme girdik, hâlâ vazgeçmiyor. Allah ömür verse de bu 5’i tamamlasa seçilip

emin olun 6 için de artık alıştım, bırakın yapayım der. Bir alışkanlık haline geliyor. İnsanlar şunu düşünüyor; ben öyle zannediyorum. 20 sene cumhurbaşkanlığı

yaptıktan sonra ben vatandaşın arasına katılacağım, normal bir vatandaş gibi gidip alışveriş yapacağım, ihtiyacımı karşılayacağım, etrafımda beni koruyacak yüzlerce

koruma olmayacak, bir yere giderken normal bir uçağa bineceğim, bunu tahayyül edemiyor. O zaman siz cumhurbaşkanı olarak bu ülkeyi yönetemezsiniz.

Çünkü cumhurbaşkanı olabilmek için en gariban insanın halini anlamanız gerek. Onun sıkıntılarını bilemezseniz siz bu ülkenin problemlerine çözüm üretemezsiniz

. Onun için adalet bir numaralı meselemiz bizim. Güzel ahlak, en önemli meselemiz. Biz buna ahlaki ve manevi değerleri ihya etmemiz lazım dediğimiz zaman

birileri bunu sadece İslami olarak anlamaya kalktı. Bu, genel bir hükümdür. Dünyanın neresine giderseniz gidin, ahlaki ve manevi değerler ihya edilmemişse o

ülkede huzur olmaz. Dürüstlük yoksa o ülkede huzur olmaz. Şu anda çektiğimiz sıkıntıların en büyük sebebi, yöneticilerin vatandaşın halini, derdini anlamamasından kaynaklanıyor. Bunun hemen ardından ekonomi geliyor” diye konuştu. “DEĞİŞECEK OLAN, CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİDİR”

Türkiye’yi kalkındırmak için yapacakları projelerden de bahseden Karamollaoğlu, birçok proje ile istihdam sağlayacaklarını belirterek, “Biz bu memlekette eğer

kalkınmak istiyorsak bu ülkede bu ülkeyi kalkındıracak yatırımlara yer vermeniz gerek. Bütün tarım arazilerimizi, meralarımızı değerlendirmek mecburiyetindeyiz.

Madenlerimizin içinde ele almadığımız, işlemediğimiz maden kalmayacak. Bunlar üretime dönük yatırım demek. En az 9 şehirde teknoloji merkezi kurmamız gerek.

Devlet, üniversite ve iş alanları bir araya gelecek, o bölgede yapılacak yatırımları belirleyecekler. Yanlış yatırımları durdurup verimli yatırımlara ağırlık verilirse ülkemizin

problemleri kısa sürede çözülür. İşsizlik problemi kalkar. Bu ülke zengin bir ülke haline gelir. Ülkeyi zenginleştirecek yatırımlar nerde? Buraya kimse dikkat çekmiyor.

Aradan belli bir zaman geçtikten sonra okumuş, tahsil yapmış becerikli insanlarımızın biz önünü açsak emin olun doktorlarımız, avukatlarımız, mühendislerimiz akın

akın dışarıya gitmez. Bu ortamı kim hazırladı? Bugünkü iktidar. Biz onun için sistemi değiştirmekte kararlıyız. Değişecek olan cumhurbaşkanlığı sistemidir.

Biz bir buçuk senedir çalıştık. Fikirler ürettik, politikalar belirledik. Neticede de geçiş dönemini nasıl atlatacağımız konusunda bir mutabakat sağladık” dedi.

# Recep Tayyip Erdoğan, Millet İttifakı, Kahramanmaraş, Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi, Deprem