- Yazar: Admin
- 31-05-2024
Yükleniyor
Yükleniyor
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin kentteki üretimi artırmaya yönelik üreticiye sunduğu destekler Mut ve Gülnar ilçeleri ile devam etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Anamur ve Bozyazı’daki programının ardından ‘Mut, Gülnar ilçeleri Sulama Borusu ve Makine-Ekipman Dağıtım Töreni’nde üreticilerle bir araya geldi. Mut Karacaoğlan Çınaraltı Parkı’nda düzenlenen törende Başkan Seçer, üreticilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Seçer, her daim üreticilerin yanında olacaklarını belirterek, “Daha güzel işler yapmak için hep birlikte gayret edeceğiz” dedi.
Üreticinin desteklendiği törende Mut ve Gülnarlı üreticilere hamur yoğurma, erik boylama, ceviz soyma makineleri ve sulama borusu desteği yapıldı. Bu kapsamda; Gülnar’a 8, Mut’a da 18 hamur yoğurma makinesi teslim edildi. Gülnarlı ve Mutlu üreticilere 1’er adet olmak üzere erik boylama ve ceviz soyma makineleri dağıtıldı. Ayrıca Mutlu üreticilere 16 bin 368 metre HDPE boru desteği verildi.
Başkan Seçer, “Sizlerle bir arada olmak çok keyifli. Kendimizi iyi hissediyoruz, mutlu hissediyoruz. Kardeşlerimiz, üreticilerimiz, alın teri ile helal para kazanan, kayısı üreten, erik üreten, zeytin üreten Mutlu üreticiler, hemşehrilerimiz var. Tekrar tekrar hoş geldiniz, şeref verdiniz” sözleriyle selamlayarak konuşmasına başladı. Anamur'daki programlarını tamamladıklarını ifade eden Başkan Seçer, “Bozyazı, Aydıncık, Gülnar üzerinden Mut’a ulaştık. İki gün önceki Meclis toplantısından sonra Anamur'da yine burada yaptığımız çalışmaları gerçekleştirdik. Orada da üreticilerimize sağladığımız alet, ekipman, sulama borusu, fide, fidan destekleri ile ilgili üreticilerimizle bir araya geldik. Sohbet etme imkânımız oldu. Onları dinleme fırsatımız oldu, bizim anlatacaklarımızı da onların dinleme imkânları oldu. Hem teslimatlarımızı yaptık hem de güzel, mutlu, huzurlu bir şekilde programımızı tamamladık. İnşallah bugün de burada üreticilerimizi derinden ilgilendiren konularda desteklerimiz olacak. Hele hele zirai girdilerin ateş pahası olduğu bu dönemde, her litre mazotun, her metre borunun, her kilo gübrenin değerli olduğu bu dönemde belediyelerimizin eliyle yapılan bu katkılar çok daha değerli hale geliyor. Önemli olan insana yok iken yardımcı olmak, ihtiyacı varken yardımcı olmak. Var iken değil. Şu anda üreticilerimizin devlet desteğine çok ihtiyacı var. Sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın ya da ilçe belediye başkanlığının değil, makro anlamda, yani büyük resme baktığınız zaman hükümetin, merkezi hükümetin, ilgili Bakanlığın desteğinin artmış olması lazım” dedi.
Gübre ve akaryakıt fiyatlarında yaşanan artıştan söz eden Seçer, “Baktım gübre fiyatlarında en az artan % 150 artmış son 1 yılda. % 300’e kadar gidiyor. 1 yıl önce akaryakıt fiyatlarına bakıyorsun, 7 lira olan akaryakıt 30 liraya dayanmış. 4 kat, 4 kattan fazla bir artış söz konusu. Üreticinin litresini 50 liraya kullandığı mantar ilacı, böcek öldüren ilaç olmuş 200 lira, 250 lira. Az önce muhtarım enerji maliyetlerinden, burada gözümüzün içine baka baka akan Göksu'nun debisini neden kullanamadığımızdan bahsetti. Çok yerinde bir değerlendirme yaptı. Mazot, gübre, tohum, enerji. Bunlar tarımın temel girdileri. Döviz arttığı zaman bunların da fiyatı yükselir. Enerji bunların içerisinde en fazla can yakandır. Enerji demek elektrik demek, enerji demek mazot demek, mazot demek ithalat demek, elektrik demek, ithalat demek. Çünkü doğalgaz santrallerimiz var. Yeni yeni güneş enerjisini, yani genel anlamda yenilenebilir enerjiyi konuşmaya başladık” dedi.
Mut Belediye Başkanı Volkan Şeker ile abi-kardeş ilişkileri olduğunu dile getiren Seçer, “Şimdi aklıma bir şey geldi. Siyaset yapma derdinde değiliz. Ama bazı hatırlatmalar yapıp, buradan da bir espri çıkartmak lazım. Bir kere siyaset çok gergin, söyleyeyim. Siz bakmayın Volkan Başkan'la biz abi-kardeş gibi geçindiğimize. Siyaset gergin. Keşke hep Mut Belediye Başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı ilişkisi bütün her yerde olsun. Başımız üzerine, hiç sorun olmaz. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Urfa’da bir konuşma yapıyor. Diyor ki; ‘biz iktidara geldiğimizde söz veriyoruz size elektriği bedava sağlayacağız.’ Şimdi derinliğine düşünen insan bundan farklı çok şey çıkarır. Şimdi baktığınız zaman acaba elektriği çiftçiye verecek, bundan fatura bedeli almayacak mı diye. Düz baktığınız zaman düz mantıkla böyle düşünürsünüz. Ama bizim gibi düşünürseniz, yani önemli olan üreticiye balık yemeyi değil, balık tutmayı öğretmemiz lazım dediğiniz noktada Kemal Kılıçdaroğlu gibi düşünürsünüz. Onun demek istediği şuydu; muhtarımın dediğini dedi. Bu enerji, güneş enerjisi neden boşuna evreni ısıtıyor, yeryüzüne geliyor? Acaba o enerji, elektrik enerjisine dönüşse, bunun sistemini kursak, bu sistemler pahalı. Devletin kesesinden bir defaya mahsus üreticiye destek olsak. Eline oltayı versek, şu balığı şu gölden, şu denizden tutsa daha iyi olur, dedi. Demek istediği buydu” ifadelerini kullandı.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kendisine getirilen bir önergeyi anımsatan Başkan Seçer, “Bir gün Meclis’e girdim. Birleşimi açtım, önümde bir önerge. Önergeyi veren de bir belediye başkanı, ilçe belediye başkanı. Diyor ki; ‘Mersin Büyükşehir Belediyesi üreticilere elektriği bedava versin.’ Hoppala bu nereden çıktı? Madem çok iyi biliyorsun, paran çok, sen ver. Benden ne istiyorsun? Benim o kadar aklım var. Şimdi bu işin tabi espri tarafı. Demek ki bunlara çare bulacak, devlet bulacak. Türkiye'nin yurt dışından ithal ettiği ürünlere ödediği paranın en büyüğünün enerjiye gittiğini biliyoruz. Türkiye'nin dış ticaret açığının enerjiden kaynaklandığını biliyoruz. Bunun için de bizim iktidarımızda bu bir bayrak yarışı, bugün biziz, yarın Allah kerim bir başkası kazanır. İyi olan kazansın, memlekete faydası olan kazansın. Mersin Büyükşehir Belediyesi benim babamın koltuğu değil. Mahkeme kadıya da mülk değil. Bu bir yarış. Daha iyi düşünen, daha iyi proje yapan, daha dinamik kadrolarla halkın karşısına çıkan gelsin ülkeyi yönetsin. Benim arzum, isteğim budur. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni benden daha iyi bir Başkan gelsin yönetsin. Ben bunu arzu ederim. Orada kalmak değil mesele. Memlekete ne verdiğiniz önemli. Memlekete ne sağladığınız önemli. Memleketin durumu ortada. Çok şükür zengin bir ülkeyiz. Zengin bir şehiriz, Mersiniz. Hiçbir lafımız, sözümüz yok. Ama derdimiz şu; bu kaynakları daha akılcı kullanarak, ülkemizi niçin daha iyi noktalara getirmeyelim? Mersinimizi niçin daha iyi noktalara getirmeyelim? Bütün çabamız, bütün arzumuz, bütün ortaya koyduğumuz iddiamız da bu. Kimse ile çekişmek, kavga etmek, parmak sallamak, öfke saçmak, ondan hesap sormak meselemiz değil. İyi bir siyasetçi bizim düşündüğümüz gibi düşünür” ifadelerini kullandı.
Mut’a yönelik neler yapacaklarından da söz eden Seçer, şunları söyledi:
“Hem konuşmacı arkadaşlar hem Sayın Belediye Başkanımız da, Belediyemizin elbette ki katkılarına teşekkür ediyorlar. Ben de bu teşekkürlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Bunları görmelerinden, bunları da kalben dile getirmelerinden dolayı. Marifet iltifata tabidir. Bizim de bir teşekküre, bir duaya ihtiyacımız var. Bizim belediye başkanlığından beklediğimiz budur. Başka hiçbir şey değil. Ne şan ne şöhret ne maddi gelecek. Benim derdim para değil. Benim derdim maddi gelecek değil. Benim derdim ülkemin geleceği. Gelecek kuşakların istikbali diyen insanlar siyasette olduğu sürece, Türkiye’nin çok daha iyi noktalara geleceğini düşünüyorum.”
Temmuz ayında başlayacak DSİ Kanal Kenarı Parkı Projesi hakkında da konuşan Başkan Seçer, “Mut’un sosyal yaşamına yapacağı katkıdan dolayı önemsiyoruz. Mut halkı çalışkan, hiç kimse söz söyleyemez. Gerçekten çok çalışkan, çok değerli bir halk. Ancak burada gençler var. İnsanların çalışma saatinin dışında da kendilerine ayıracakları zaman olacak. Burası 57 bin metrekare. Proje çalışıldı, hazır. İlçe Belediye Başkanımıza ve ekibine de sunum yapıldı. Buradaki faktörlerin yani Mut’ta söyleyecek sözü olan, fikri olan herkesin haberi olan, haberi olduğu, haberdar olduğu bir proje. Burada tenis kortundan amfi tiyatroya, koşu parkurundan seyir terasına, otoparkından çocuk oyun alanlarına, satranç alanına, fitness alanına, bisiklet yoluna, survivor parkuruna, bizim Kültür Park’ta Mersin merkezde benim evimin karşısında bir survivor parkı var çocuklar için. Böyle ana baba günü. Çocukların muazzam eğlendiği bir yer. Buraya da yapacağız. Büfesinden kafeteryasına, WC’sine ve okuma salonuna… Ev ortamında ders çalışma imkanı olmayan evlatlarımızın ders çalışacağı okuma salonlarına kadar bütün teferruatlar düşünüldü. Her şey hazır. İnşaatı da Allah izin verirse önümüzdeki ay içerisinde başlayacak bir projemiz” dedi.
Mut’ta soğuk hava deposunu yenileyeceklerini belirten Başkan Seçer, “Yine sıkıntı olan Fatma Türkan Köprüsü’nün de son hazırlıklarını bitirdi arkadaşlar. Bu ay sonuna kadar orada da projede bir revizyon yapıldı. Bazı sıkıntılar yaşadık biz orada ama bunları aştık. Pandemi dönemi birçok yatırımlarımızı engelledi. Sadece bizim değil bütün belediyelerin. O da bu ayın sonuna doğru başlayacak. Soğuk hava deposunda daha önceden kiracı sıfatında olan şirket ya da şahıs orayı boşaltmamıştı, mahkemelik olmuştu. Mahkeme lehimize sonuçlandı. Yalnız o soğuk hava deposu demode bir soğuk hava deposu. Onu revize edeceğiz, yenileyeceğiz. Daha modern soğutma cihazlarıyla; çünkü eski makineler olduğu için çok enerji tüketiyor. O da astarı yüzünden pahalıya mal oluyor. Orayı yenileyeceğiz, üreticiye açık belediyemizin işlettiği; Gülnar’da olduğu gibi bir soğuk hava deposu haline getireceğiz. Bu projenin geçmesinin temel sebebi, içinde olan işletmecinin kullanım süresi bitmiş olmasına rağmen orayı boşaltmamış olması oldu ama şimdi mahkeme kararını tabii ki uygulayacak” dedi.
Hayvan barınağına ihtiyacın olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Seçer, “16 dönüm yer bulundu Orman Bölge Müdürlüğü'nde yazışmaları tamamladık. Kısa bir süre içerisinde bunu hayata geçireceğiz. Son zamanlarda Mut’tan da özellikle başıboş köpeklerden, sokak hayvanlarından dolayı vatandaştan şikayetler geliyor. Artık burayı da bir düzene sokacağız. Diğer illerden bu bölgelere kamyonlarla getirilip hayvanlar salıveriliyor. Ya Sertavul tarafından ya Gülek boğazından, ya da Adana tarafından, diğer illerden. Biz bir de bunlarla mücadele ediyoruz. Diğer illerden hayvanlar toplanıyor, kamyona yükleniyor getiriliyor bizim il sınırları içerisine bırakılıyor. Biz de mücadele ediyoruz” diye konuştu.
Mut Hali ve tamamlanmak üzere olan Erdemli Hali hakkında bilgiler veren Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Mut Halimiz; orada ormana ait bir yer vardı. Resmi gazetede yayınlandı Cumhurbaşkanı kararıyla bu bölgede yani Hal civarındaki Orman’a ait yerler orman vasfını yitirdiği için orman alanları dışına çıkarıldı ve Hazine’ye devredildi. Biz Hazine’ye yazımızı yazdık. Mevcut Hal’e bitişik olan bu alanın tarafımıza tahsisini istiyoruz. Tahsis sağlanır sağlanmaz uygun bir proje ile Hali hem genişleteceğiz, daha güzel ve kullanışlı bir hale getireceğiz. Çünkü orada eksiklerimiz var. Ama şunu da itiraf edeyim; tahsis konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Bizim Milli Emlak’tan tahsis almamız deveyi hendekten atlatmaktan daha zor, çok zor, alamıyoruz. Anamur'da konuştuk, Ticaret Odası’nda toplantı yaptık. ‘Anamur Hali, Bozyazı Hali neden yapılmadı’ diye soruyorlar. Ben çıkardım çalıştığımız avan projeyi gösterdim. 2,5 senedir tahsisini bekliyoruz, Hal yapacağız. Bakın Erdemli Hali’nin sorununu çözdük. Tahsis sorunu yoktu. Orada yarım kalmış bir inşaat vardı. Temmuz ayı içerisinde inşaatı bitiriyoruz ve kullanıcılarına yani komisyoncu esnafına teslimatlarını yapacağız.”
Başkan Seçer, hizmet yapmaya devam edeceklerini belirterek, “Yeter ki önümüz açılsın. Yeter ki bürokraside işler gecikmesin. Yeter ki bürokrasi, olması gereken işlerimize siyasi talimatlarla sekte vurmasın. Aşamayacağımız, yapamayacağımız ne proje var, ne bir engel var. Çünkü istiyoruz, biz hizmet yapma arzusundayız” ifadelerini kullandı.
Mut’un turizm potansiyeli hakkında da değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, “Mut Jeopark Projesi; bunu yeni çalışıyoruz. Bu bir turizm projesi. Alahan Manastırı’ndan Göksu Deltası’na, Sason Kanyonu’na kadar birçok tarihi, kültürel, jeolojik zenginliği bünyesinde barındıran bir bölge Mut bölgesi. Buranın kanyonlarına bakın, dünyanın en ünlü kanyonlarından bir tanesi Amerika'da Grand Kanyon diye herkesin gidip gördüğü, sabah erken gün doğumunu izlediği, dünyanın her tarafından yılda binlerce, milyonlarca turistin geldiği bir yer; vallahi fark yok. Ben orayı da biliyorum görmüştüm yıllar önce. Ben buradan gelirken ‘ya dedim Amerika’da Grand Kanyon burası’ dedim. Bu kanyon. Bu kadar muazzam ama bunları tanıtmak gerekiyor. Buralara turisti çekebilecek alanlar yaratmak gerekiyor. Turist gelsin, nereye gelsin, niye gelsin, nerede otursun, konaklasın, yesin, içsin ya da kim ona kılavuzluk yapsın rota belirlesin. Bunların çalışılması lazım. İşte bu çalışma onlardan bir tanesi” dedi.
3 Yorum
Yorum bırakın